Andromeda - Entering Orbit of: | Andromeda | SÜRPRİZ AĞACI | Birinci bölüm | Metni

6 EKİM 2018, GÖKYÜZÜNE-ULAŞAN-AĞAÇ: Birinci Bölüm YILDIZ Gamze ve arkadaşlarına adanmış Bir varmış bir yokmuş, nerede varmış, nerede yokmuş tam olarak bilmiyorum, ama bir yerlerde yine de varmış, bir kral varmış ve onun çok güzel bir de kızı varmış. Tabii ki, genç kızın talipleri de vardı, ve kaç tanesi ki! Dünyanın her yerinden kahramanca prensler kralın sarayına geldi, her türden gösterişli dükler, ama Bayan Prenses onlardan hiç birini sevmedi. Herkese, dünya dünya olduğu sürece kimseyle evlenmeyeceğini, yaşlı babasını asla terk etmeyeceğini, açıkladı. Yaşlı kral da bunun için mutluydu, ama bu konuda olduğu kadar üzgündü de. Mutluydu, çünkü tek kızını çok seviyordu, yas tuttu, çünkü o ölürse, bu zayıf çiçek bir yetim olurdu ve çok kızgın prensler hala ondan büyük devletini gaspedeceklerdi. Sık sık kızıyla böyle konuştu: - Bu şeyi iyi düşün, tatlı küçük kızım! Ben öldüğümde sana ne olacak? Prenses böyle bir olayda hiçbir şey söylemedi, sadece dünyanın herhangi bir yerinde olduğu kadar daha güzel çiçek bahçesine koştu. Kanlı yaşlarla ağladı ve çok acı çekti: "Tanrım, Tanrım, bu güzel çiçekleri nasıl geride bırakabilirim ki!" Ama sadece çiçekler hakkında prenses endişelenmedi. Bahçenin ortasında - buna inanınız ya da inanmayınız - gökyüzüne ulaşan bir ağaç da vardı! Kesinlikle evlenmeyecekti, çünkü böyle bir bahçenin, böyle bir ağacın dünyanın başka hiçbir yerinde olmadığını tam ve kutsal bir şekilde biliyordu! - Korkma, endişelenme, küçük bahçeciğim, korkma, endişelenme, gökyüzüne- ulaşan-ağacım, yaşadığım sürece seni asla bırakmayacağım. - prenses dedi. Ah canım, bunu söylediği anda, güçlü bir fırtına ortaya çıktı, prensesi yakaladı, şiddetle döndürdü ve bahçede ondan iz hiç kalmadığı kadar havaya uçurdu, yüksek gök onu yutmuş gibi, sonunda. Çiçek bahçesine değil, babasına bile veda edememişti. Kısa bir süre sonra fırtına geçti, güneş yine sıcak oldu ama bahçede olduğu kadar tüm çiçeklerin hepsi kırık, sanki kaynar su ile dökülmüş, hepsi solmuştu. Yaşlı kral bahçeye inerek, korku ile muazzam yıkımı görünce, kızını çağırarak, bağırarak aradı. - Neredesin, kızcığım, nerede kaldın? - ama istediği kadar arayabilirdi, prenses cevap vermedi. Bütün saray halkı bir araya gelerek onu her yerde aradı, bahçeyi ters çevirmişlerdi, sarayın ne kadar küçük bir köşesi olursa olsun, ama hiçbir yerde izi yoktu. - Elbette kaçırıldı - bazıları söyledi. - Belki de yer onu yuttu! – diğerleri tahmin etmişti. Yaşlı kral küçük bir çocuk gibi ağladı, çok büyük kederden kalbi neredeyse durdu. Onun aramalarını emretti, ülke genelinde ve ötesinde bir yakalama fermanı bile çıkarttı, tek kızını getirene, devletinin bir yarımını vaat etti. Ama ne kadar arayan olursa olsun, kızı bulunamadı. GÖKYÜZÜNE-ULAŞAN-AĞAÇın masalı birazdan devam edecek Çeviri: andromeda.berlin Çeviride yardım ettiği için Mevlüt Özdemir’e teşekkürler
6 EKİM 2018, GÖKYÜZÜNE-ULAŞAN-AĞAÇ, 1: Prenses kayboldu


Not yet rated

No Comments

Add a comment:

*Required fields



Gallery RSS RSS Feed | Archive View | Contact us | Powered by Zenphoto